DÜNYANIN EN İHTİŞAMLI ŞELALELERİ
Nehir veya akarsu gibi su kütlelerinin yüksekten belirli bir yönde akmasıyla oluşan şelaleler, yeryüzü şekillerinin biçimlenmesinde büyük rol oynuyor. Çağlayan olarak da bildiğimiz şelaleler muhteşem manzarasıyla doğanın tüm ihtişamını gözler önüne seriyor. Dünyanın farklı noktalarında bulunan etkileyici şelaleleri yazımızda listeledik.
Venezuela’da bulunan Angel Şelalesi’nin, yerel dildeki ismi “Kerepakupai Merú”dur ve “En Derin Yerden Düşen Su” anlamına gelir. Dünyanın en yüksek şelalesi, National Geographic ekibi tarafından 1949’da yapılan resmî ölçüme göre 979 metre yüksekliğindedir. Şelale, 1933 yılında Amerikalı havacı Jimmie Angel tarafından altın arayışı sırasında keşfedilmiştir. Angel, şelalenin tepesine iniş yapmış ve uçağını orada bırakmak zorunda kalmıştır. Şelalenin suları, en uç noktadan tabana doğru düşerken 807 metre boyunca hiçbir engele çarpmadan ilerler. Şelaleye ulaşmak oldukça zordur, küçük uçaklarla bir köye uçtuktan sonra kano veya uzun bir yürüyüşten sonra ulaşılabilir.
Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki Royal Natal Ulusal Parkı’ndaki yer alan Tugela Şelalesi, 948 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek ikinci şelalesidir ve beş ayrı şelale katmanından oluşur. Bazı bölümleri kışın donar ve etkileyici manzaralar oluşturur. 15 metre genişliğindeki şelaleye özel donanımlara sahip uzun yürüyüş rotaları ile ulaşılabiliyor.
Peru’daki Otishi Ulusal Parkı’nda bulunan Tres Hermanas Şelalesi, yaklaşık 914 metre yüksekliğindedir. Bu yüksekliğiyle dünyanın en yüksek üçüncü şelalesidir. Bulunduğu bölge, Amazon yağmur ormanlarının bir parçası olan And Dağları’nın eteklerinde yer alır. Şelale, çevresindeki yoğun orman örtüsüyle sarılmış dik bir kayalıktan aşağı dökülür. Bu alan, erişim açısından zorlu, el değmemiş bir doğaya sahiptir. Üç ana kademeli düşüşten oluştuğundan İspanyolcada “Üç Kardeş” anlamına gelen “Tres Hermanas” ismini almıştır. Bu kademeli yapı, şelaleye çarpıcı bir manzara katar.
ABD’nin Hawaii eyaletindeki Molokai Adası’nda yer alan Olo’upena Şelalesi 900 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek dördüncü şelalesidir. Yağmur sularının beslediği şelalenin suları dört farklı koldan denize ulaşır. Olo’upena Şelalesi volkanik adadaki sıradağların arasında kaldığı için uzun süre gizli kalmıştır. Konumundan dolayı sadece havadan veya denizden görülebilir çünkü şelale çevresinde ulaşımı sağlayacak karayolu yoktur. Zirvesine sadece helikopter ile ulaşılabilir.
Doğal güzellikleriyle bilinen Peru’da bulunan Yumbilla Şelalesi, 896 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek beşinci şelalesidir. 2007 yılında bir araştırma sırasında keşfedilen şelale, birkaç ayrı basamaktan oluşur. Yani su, aşağıya doğru akarken birden fazla kademeden geçer. Şelalenin zirvesine 6 kilometrelik orman yolundan sonra ulaşılabilir ve bu esnada Yağmur Ormanları’nda yaşayan bitki ve hayvanlar da yakından görülebilir. Şelalenin suyu, çevresindeki yoğun ormanlar sayesinde oldukça saf ve temizdir. Bölgedeki köylüler tarafından içme suyu olarak da kullanılmaktadır.
860 metre yüksekliğindeki Vinnufossen Şelalesi, Norveç’in batısında bulunan Møre og Romsdal eyaletinde yer alıyor. Bu şelale dünyanın altıncı, Avrupa’nın ise en yüksek şelalesi olma özelliğine sahip. Vinnufossen Şelalesi, Vinnubreen adlı bir buzuldan beslenir. Buzuldan eriyen su, dik kayalıklar boyunca aşağı doğru akar ve büyük bir su düşüşü oluşturur. Birkaç katmandan oluşan şelalenin suları, kayalıklardan aşağı inerken farklı seviyelerde duraklayarak ve genişleyerek akışını sürdürür. İlkbahar ve yaz aylarında, buzul erimesi nedeniyle maksimum su akışına ulaşır. Kış aylarında ise su miktarı azalabilir ancak çevresindeki kar ve buz, şelaleye farklı bir güzellik katar.
1821’e kadar sadece yerel halkın bildiği Voringfossen Şelalesi, Norveç’in en ünlü şelalesidir. 163 metre yüksekliğindeki şelale elektrik üretimi için de kullanılıyor ve sularının bir kısmı, hidroelektrik santrallerinin olduğu bir sisteme yönlendiriliyor. Norveç mitolojisinde ve halk hikâyelerinde de kendine yer bulan bu şelalenin konumlandığı dağın tepesinde art nouveau (yeni sanat) tarzında bir otel, 1500 basamaklı ahşap merdivenler ve vadinin karşısına geçmek için bir yaya köprüsü bulunuyor.
Artvin’in Murgul ilçesinde yer alan Delikli Kaya Şelalesi, bir kayanın içinde, 4 metre çapındaki bir oyuktan akıyor. Aktığı oyuğun şekli yüzüğe benzediği için halk arasında “ormanın yüzüğü” de denilen şelalenin etkileyici görüntüsü ise tortul kayaç üzerindeki halkadan kaynaklanıyor. Kayaçtaki bu delik; akan sudaki kireç ve killerin kayacı aşındırması sonucu uzun bir sürede oluşmuş. Bu doğa harikası oluşum, şelaleye özgün bir görünüm kazandırıyor ve adeta doğal bir tünel oluşturuyor.
938 okunma